Erkeğin Elini Öpmek


Kadının belki de en büyük gücü güçsüzlüğünde yatar.


Kırılganlık ve inanılmaz bir dayanma gücü. 

Ataerkil düzene geçildiğinde artık herşey kontrolünden çıkmış gibiydi ama kadın ayakta kalmayı hep başardı. Yönetim erki tamamen ve tartışmasız olarak erkeğin eline geçmişti ama kadın tüm ezilmişliğe tüm yetkisizliğe rağmen yavaş yavaş haklarını geri almayı başardı. 

Evrim, türün devamını sağlamak içinse tüm canlılar aleminde, altın gibi yumuşak, eğilip bükülebilir ve işlenebilir olmak bence kadının en büyük gücü, çelik gibi ve bükülünce kırılan erkeğin karşısında.

Peki bu hayatta kalma mücadelesinin temelinde ne var, kadının korunma ve hayatını devam ettirme isteği ve erkeğin genlerindeki türün devamı kodlamasıyla vücudundaki her hücreye hakim dölleme isteği mi sadece?

Hiç sanmıyorum.

 Erkek ne kadar farklı yorumlasa da bunu kadın erkeğin elini öperek yönetir hayatı ve insanlığı. 

Erkeğe göre saygı ve gücü kabullenmesidir kadının elini öpmesi. Bazısında göre de bir kelebeğin konuşu gibi masum ve romantik bir açılımıdır kadının. Kimi zaman da korkularını terkedeceği güvenlik bir limana verilen bir merhabadır bu öpücük.

 Oysa belki de kadının hayatın kendisine verdiği ayakta kalma becerisine duyduğu minnettarlığın bir ifadesidir bu öpücük. Kendisine sahip çıkacak, sevecek, koruyacak bir erkek verdiği için duyulan bir minnettarlık. Kendisine, kendi oğlu gibi şekillendirip, eğiteceği bir çocuk, bir sevgili, bir koca verdiği için duyulan bir minnettarlık. Ve kendisine bir baba gibi şevkat gösterecek birisini verdiği için duyulan minnettarlık.

 Elini öpen bir kadına elindekileri sunmak bir erkeğin kaçınılmaz kaderi aslında. Ve ne kadar da bir alışveriş gibi görünse bu el öpüş, aslında farklı boyutlarda yaşayan iki türün yakınlaşma ve kaynaşma noktası sanki, sevişmenin de ötesinde.

 Kim bilir...


Geri Dön ----- Mesaj Gönder